5 Eylül 2010 Pazar

dön geri bak

Ben seni çoktan unuttum;  
Sen de unuttun mu, dön geri bak.

bir- Cahit Kulebi'nin "Tokat'a Doğru" şiirinde tekrarladığı en güzel dize.
 
Tekerlekler döner, başım döner,
Kavaklar yeşeriyor, dön geri bak.

Şiir için böyle buyurunuz.

iki- Tomris Uyar'ın en güzel öykülerinden biri.

Nesrin öldü.

İlk cümle.

Sonra...

Herkes ağlaşmakta. Anladım. Bir odada Nesrin yoksa o oda öksüzleşir birden Delikanlı; oradan anladım.

Peki ya Nesrin ölmeden önce?

Yüreğinin oradan kocaman bir taş kopmuş, taa içinde bir yerlere yuvarlanmıştı. Göğsü sızlıyordu. Ellerini yıkadı. Ama bavul kalmıştı; bavul boştu. Hemen bir çift terlik, iki don, bir sutyen, bir havlu, bir gecelik kondu bavula, sonra yine dolabın üstüne ama daha yakın, daha el altında bir yere yerleştirirdi bavulu. 250 lira olsa, 250 lirası olsa, hayatında bir bavula sığmayacak ne kalırdı ki?

Öykünün tamamı için şöyle.

üç- Dön geri bak; şiire ve öyküye inat, oynak, hareketli bir türküymüş. ne yazık ki henüz türküyü bulamadım.

4 Eylül 2010 Cumartesi

dünyanın en saplantılı aşk şarkısı

ı put a spell on you because you're mine.

yani şöyle ki;

adını mıh gibi aklımda tutuyorum/ büyüdükçe büyüyor gözlerin/ ben sana mecburum bilemezsin...


3 Eylül 2010 Cuma

kardeş dizeler

Edip Cansever'in "masa da masaymış ha" sı ile
Cemal Süreya'nın "elma da elma ha allahlık" ı...

Turgut Uyar'ın "bütün mümkünlerin kıyısında" sı ile
Ergin Günçe'nin "güzel bir durum kıyısındasın" ı....

Metin Altıok'un "yaz geçti, kış da geçer" i ile (bu cümle, Tomris Uyar'ın Gündökümleri'nde geçer. Bir şiirden değil, sohbettendir aslında ama yine de şiir kadar güzeldir.)
Turgut Uyar'ın "Eylül toparlandı gitti işte. Ekim filanda gider bu gidişle " si...

son örneği biraz geniş tutacağım.

tristan tzara'nın
"işte bu yüzden her kalbin üzerine bir kumaş örtüyorum/ ve her kumaşın üzerinde efendimiz/
ve her efendimizin üzerinde kalbim var/ kalbim, onu bahşiş verdim hahaha" sı
ile
Cemal Süreya'nın
"iki gemiciynen Van Gogh'dan aşırılmış/ bir kadının yüzü kaçıyordu yetişemedim/
ben ömrümde aşk nedir bilmedim/ süheyla'yı saymasak ha ha ha" sı...

söylemeye gerek var mı?

kerdeş dizelerdir.

1 Eylül 2010 Çarşamba

beyaza siyah penguen sürüleri

     geceler, işte geceler
         gündüzler, işte gündüzler
               beyaza siyah penguen sürüleri gibi

Edip Cansever'in tüm şiirleri bir yana,
 amerikan bilardosuyla penguen şiiri bu yana....

 "bir penguen/ vur düşür pengueni"

Bambaşka işlerle uğraşırken aklıma düşer bu dizeler ve çağrışım çanları çalmaya başlar.
Murat Menteş, Dublörün Dilemması' nda güzel bir oyun oynar. Gerçekliği yazarla müsemma bir istatistik oyunu.
Şöyle bir tane:
"Bu yıl anne-babanızın sizi bir zamanlar evlat edinmiş yabancılar olduğu haberini almanız ihtimali 13 binde 1
Huzursuz bacak sendromuna yakalanmanız ihtimali 1530 da 1
Hapşırırken kaburganızın kırılması ihtimali 22 milyonda 1
Uçak tuvaletinde oturduğunuz yerden sifonu çekince oluşan vakum nedeniyle klozete yapışıp kalmanız ihtimali 75 milyonda 1
Bir araştırmada denek olarak kullanılmanız ihtimali 87 de 1"
 
gibi gibi...
Ve en güzellerinden biri tam da aklından siyaha beyaz penguen sürülerinin geçtiği anda belirir.

Bu yıl içerisinde birinin " bir penguen gelişir, şaşırır, ölür." dizesini ezberleme ihtimali 123 de 1.

Naçizane bu ihtimali arttırmaya katkımız olduysa yola devam.

fight club
Filmi izleyip de etkilenmemiş olanların sayısı milyonda 1.
Bu kült film hakkında yeni bir şey söyleme ihtimali de milyonda 1.
İhtimalleri zorluyoruz.
Neyseki bize yol gösterecek bir penguenimiz var.

Jack/ Tyler Durden'ın "bir tümörüm olsa adını Marla koyardım" dediği, huzura kavuşmak için acısını buzullar içinde bir penguen olarak hayal ederken, penguenin oyunbozanlık edip onu Marla'ya götürdüğü sahne ve Marla'nın ortaya çıkışı.

Tyler'ın pengueni: Marla.




31 Ağustos 2010 Salı

elma meyvaların en provokatifidir!

İddia ediyoruz ki en provakatif, en isyankar ve en baştan çıkarıcı meyva elmadır.
Elimizde iddiamızı ispatlamak için 4 kanıtımız var.
Ama öncelikle bir soru:
Bir "malus domestica" nın genleri mi daha çok dublikasyona uğramıştır, yoksa bir Apatosaurus'un mu?
Peki sulu sulu, hart hurt ısırarak yediğimiz bir yeşil elma, bulsa bizi hart hurt yiyecek bir dinozordan daha güçlüdür desek...

Daha fazla konudan uzaklaşmadan sizi şöyle alalım.

şimdi kanıtlara geçebiliriz.

kanıt-1
Adem'in cenmetten kovulma hikayesi hepimizin malumu. başlangıç için de malumun ilanından daha garanti bir kanıt bulamayışımızı mazur görürsünüz herhalde. Naparsınız ki hepimiz Adem ile Havva'nın torunlarıyız. Yani kovulma korkusu genlerimize yerleşmiş bir kere.

(bu arada bu mevzuyla ilgili yapılmış en güzel karikatürü anmadan geçersek blogumuzun ruhuna ihanet etmiş oluruz. Çağrışcaz ki durulucaz, değil mi?)
                                                  mehmet çağçağ


Elmanın gücü aklınızın bir köşesinde yer ettiyse yolumuza bir şiirle devam edelim.

"elma da elmaymış ha allahlık"
kanıt-2
İlk okuyuşta akla Edip Cansever'in meşhur "masa da masaymış ha" sını getiren bu dize, edebiyatımızın en güzel elmalarından bir ısırık aslında. Başka bir deyişle Cemal Süreya'nın elma adlı şiirinden bir tadımlık.
Bu şiirin adının elma olmasının bizce bir anlamı var. O da son mısrada gizli.
Dileyen Cemal Süreya'nın içki masasında Ülkü Tamer'le ya da gönül meselesi yüzünden Sezai Karakoç'la tutuştuğu iddia sonucu adının bir harfini attığına inansın. Biz bu işin müsebbihinin meyvaların en yoldan çıkaranı elma olduğunu düşünüyoruz.

nasıldı son dize?

"adımın bir harfini atıyorum."

kanıt-3
Bilgisayarın babalarından sayılan Turing'in katili, Apple'ın bir ısırık alınmış elması mı?
Dünyanın en en Ceo'su Steve Jobs'un Kaf Dağı'nda dolanan egosu kendisine pek yakışacak bu myth'i kabule neden yanaşmıyor?
Bir dakika... Biz hangi myth'den bahsediyoruz böyle?

Fazla linke gerek yok. Bu konuda yazılmış en güzel yazıyı okumanız yeterli.
Afilli Filinta Afşin Kum'dan geliyor: Kötü kalpli kraliçenin elmasını gönüllü olarak ısıran pamuk prensesin öyküsü.

kanıt-4
en oyuncaklısını en sona sakladık.

         oyun mu var ki saklambaçtan başka
         ne güzel bu, bu 80'ler

diye söylüyor ya Mirkelam Kargo'yla.
işte öyle güzel bir şey:

elma dersem çık...

30 Ağustos 2010 Pazartesi

nedir nasıldır niyedir kimiz napıyoruz ?

bir sürü N bir K diye bir çocuk kitabı var ki ismi yeter.
onca N'e cevap vermek kolay değil
K'yı da geçelim
ne yazıyorsak oyuz diyelim şimdilik, yeterli.
bir şiir dizesiyle bir meyvayı
bir şarkıyla bir film karesini
bir heykelle bir futbol karşılaşmasını
onunla bunu
şunla şunu
bilmemkimle bilmemneyi
artık ne nasıl nereden çağrışırsa öyle bir araya getiriyoruz.
yani alakaya çay demliyoruz.